Yemeden önce bir kez daha düşünün! İşte tabağınızdaki gizli düşmanlar

Kalp Sağlığı ve Beslenme İlişkisi Üzerine Diyetisyen Demet Güngördü’den Öneriler

Kalp sağlığı konusunda önemli bilgiler veren Diyetisyen Demet Güngördü, kalp damar sağlığını etkileyen risk faktörleri hakkında açıklamalarda bulundu. Diyabet, obezite, yüksek kolesterol, hipertansiyon, sigara, hareketsizlik, stres ve sağlıksız beslenmenin kalp sağlığını tehdit eden başlıca faktörler olduğunu belirten Güngördü, bu riskler arasında yanlış beslenme alışkanlıklarının önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.

‘Kolesterol Dengesi Esas Alınmalı’

Kolesterolün dengelemenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Diyetisyen Güngördü, kandaki total kolesterol ve LDL (kötü kolesterol) seviyesinin yüksek olmasının kalp hastalıkları riskini artırdığını belirtti. HDL (iyi kolesterol) seviyesinin düşük olması durumunda ise kalp krizi, damar tıkanıklığı ve felç gibi ciddi sorunların ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Güngördü, omega-3 yağ asitlerinin kolesterol dengesi için önemli olduğunu ve uskumru, somon, sardalya gibi yağlı balıklar ile keten tohumu, semizotu ve ceviz gibi bitkisel kaynakların düzenli tüketilmesi gerektiğini belirtti.

‘Doymuş ve Trans Yağlara Dikkat Edin’

Diyetisyen Güngördü, paketli gıdalardan kaçınılmasını önerirken, yağlı kırmızı et, tavuk derisi, sakatatlar, tam yağlı süt ürünleri gibi doymuş yağ içeriği yüksek gıdaların LDL kolesterolü artırdığını belirtti. Ayrıca paketli ürünlerde, kızartmalarda ve bazı pastane ürünlerinde bulunan trans yağların kalp sağlığı için ciddi risk oluşturduğuna değinen Güngördü, yemeklerde margarin ve tereyağı yerine soğuk sıkım zeytinyağı kullanmanın, pişirme yöntemi olarak da kızartma yerine haşlama, buharda pişirme veya ızgara tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

Kandaki homosistein düzeyinin yükselmesinin kalp-damar hastalıkları riskini artırdığını belirten Diyetisyen Güngördü, bu durumda B9 (folik asit), B6 ve B12 vitaminlerinin eksikliğinin etkili olduğunu belirtti. Bu vitaminlerin yeşil yapraklı sebzeler, avokado, kırmızı et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi besinlerde yer aldığını belirtti.

Kalp Sağlığı İçin Öneriler

Kalp sağlığı için alınması gereken önemler hakkında konuşan Güngördü, şu önerilerde bulundu:

  • Kırmızı-mor meyveler antioksidan içerikleriyle kalbi korur.
  • Sarımsak, kan basıncını ve kolesterolü düşürmede etkilidir.
  • Posa içeren sebzeler, meyveler, kurubaklagil ve tam tahıllı ürünler günlük diyette bulunmalıdır.
  • Omega-3 zengini balıklar haftada en az iki kez tüketilmeli ve kızartma yöntemi tercih edilmemelidir.
  • Tuz tüketimi azaltılmalı, sakatat ve işlenmiş et ürünlerinden kaçınılmalıdır.
  • Günde 30 dakikalık orta şiddette egzersiz yapılmalıdır (yürüyüş, yüzme vb.).
  • Kilo kontrolü kalp sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.

Related Posts

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Normal Doğum Eylem Planı Toplantısı’na kadınlardan çok erkekler damga vurdu

Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği Normal Doğum Eylem Planı Toplantısı’nda erkeklerin kadınlardan katbekat daha fazla bulunması dikkat çekti.

Doğrama tahtaları büyük tehlike saçıyor: Bu görüntüyü görürseniz hemen evden uzaklaştırın

Uzmanlar, mutfakların vazgeçilmezi olan doğrama tahtalarının kullanımında dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle bu görüntüde olan doğrama tahtalarının, gıda güvenliği açısından ciddi riskler taşıyabileceğine dikkat çekildi.

Daha sağlıklı bir karaciğer için nasıl beslenmelisiniz?

Daha sağlıklı bir karaciğer için nasıl beslenmelisiniz?

Meğer yıllardır günde 2 litre su için söz doğru değilmiş: Ezber bozuldu uzmanlar ilk defa açıkladı

Uzun yıllardır tavsiye edilen günlük 2 litre su içme önerisi, bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirildi. Uzmanlar, kişilerin yaş, kilo, yaşam tarzı, fiziksel aktivite düzeyi ve iklim gibi etkenlere göre farklı miktarlarda suya ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.